
2006 Dünya Erkek Güzellik Yarışması'nda dördüncü olan, ayrıca "dünyanın en fotojenik erkeği" seçilen Gökhan Keser, "Bir kentin kızları güzelse erkekleri de doğal olarak yakışıklıdır. Bu söylemin Türkiye'ye yerleşmesine öncülük edebilirsem çok mutlu olurum." diyor.
Bu hafta yine yakışıklılığı dünyaca tescillenmiş bir başka delikanlıyı konuk aldık. Adı Gökhan Keser.
Bizim açımızdan en önemli özelliği İzmirli oluşu. Henüz 19 yaşındaki İzmir'in yakışıklısı başarı basamaklarını hızla tırmanıyor. Çünkü kendisi geçen yıl da "Best Model" yarışmasında ikinci olmuştu. "Manhunt International 2006" yarışmasında kazandığı dördüncülükle kendisine Türkiye'de verilen ünvanı dünyaya da onaylatmış oldu.
* Evet Gökhan, İzmir'in kızlarının güzelliği dillere destandı. Sanırım artık erkeklerinin yakışıklılığı da konuşulacak, sayende tabii.
Başta böyle düşündüğün için teşekkür ederim canım. İnşallah öyle olur.(gülüyor) İzmir'in kızlarının güzelliğinin yanına artık erkeklerinin de yakışıklılığı eklenmeli. Bence bir kentin kızları güzelse erkekleri de doğal olarak yakışıklı oluyor. Eğer bunun Türkiye'ye yerleşmesine öncülük edebilirsem ne mutlu bana.(gülüyor)
* O zaman bu tür yarışmalara katılmaları tavsiye ediyorsun.
Kesinlikle. Bence tüm yakışıklı İzmirliler bu tip yarışmalara katılmalı.
* İzmirli olmanın başarında etkili olduğunu düşünüyor musun?
En azından büyük bir avantaj bence. İzmir insanı başkadır çünkü. Havasından mı, suyundan mı bilinmez ama bu bir gerçek. Bunu İstanbul'da veya başka bir şehirdeyken daha iyi anlıyorsunuz. Daha sıcak dostluklar, daha sağlam arkadaşlıklar, daha güzel, daha kaliteli bir yaşam şehri İzmir.
Tabii böyle olunca kişiliğiniz de ona göre gelişiyor, böylelikle size kapıların açılması daha kolay oluyor. İzmir'in, yetişmeme, kariyerime büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
İLK ADIM
* Mankenlik hayatına nasıl başladın, hedefin para mıydı, şöhret miydi, neydi?
Rönesans Ajans'ın 2001 Miss&Mr Model Yarışmasıyla işe başladım diyebilirim. Ama yarışmaya alınmadım, o ayrı mesele.(gülüyor)
* Neden?
Beni yaşımdan dolayı elemişlerdi çünkü. Çünkü 14 yaşındaydım ve 16'dan küçüklerin girmesi yasaktı. Çok üzülmüştüm o zaman. Ama şimdi düşünüyorum da iyi ki öyle olmuş. Çünkü o sayede hırs yaptım. Bir gün beni herkes tanıyacak ve başarımı konuşacak, dedim kendi kendime.
Yarışmanın üstünden bir ay geçmedi eve telefon geldi. "Resimlerinizi beğendik, gelin bir görüşelim" diye. Beş senedir modellik yapıyorum. Yani bu işe girerken aklımda ne para vardı, ne de şöhret.
* Mankenlik olmasaydı?
Müzikle ilgili bir şeyler yapardım sanırım.
* Geçen yılki "Best Model" ikinciliği neleri değiştirdi?
Başta İstanbul'un kapılarını açtı bana.
|